yanıcı

yanıcı
sif. Yanmaq xassəsi olan; tezyanan, alışqan. Yanıcı qazlar.

Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti. 2009.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • güygücü — yanıcı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doğal gaz — is. 1) Yer kabuğunun içinde bulunan, yakıt olarak önem sıralamasında ham petrolden sonra ikinci sırayı alan ve petrolün bir cinsi olan yanıcı gaz 2) Hidrokarbon biriken alanlarda açılan kuyulardan elde edilen, esas itibarıyla metan gazı ile az… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CEPHANE — (Aslı: Cebehane dir) Barut vesair yanıcı maddelerin konulup, muhafaza edildiği yer. * Yanıcı maddeler levazımı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • alkol — is., lü, kim., Fr. alcool 1) Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ateş — is., Far. āteş 1) Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr Uygarlık ateşten doğmuştur. 2) Tutuşmuş olan cisim 3) Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç Yemeği ateşten indirdim. 4) Patlayıcı silahların atılması Top… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emniyet düğmesi — is. Patlayıcı ve yanıcı aletlerin güvenle kullanılmasına yardımcı olan, kullanıldığı zaman açık, kullanılmadığında da kapalı tutulan düğme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etilen — is., kim., Fr. éthylène Yanıcı, renksiz, az kokulu, 0,97 yoğunluğunda karbon ve hidrojen birleşimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fişek — is., ği, Far. fişeng 1) Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli silahlara, atılmak için sürülen ve içinde barut bulunan bir kovan ile bu kovanın ucuna yerleştirilmiş mermiden oluşan cephane Ben fişeklerin barutunu, tapasını koyayım, beybaba saçmasını...… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • füze — is., Fr. fusée Bir yanıcı ve bir yakıcı maddenin sürekli olarak yanmasından doğan itiş gücü ile hareket eden düzenek Birleşik Sözler füzeatar füzesavar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lamba — is., Rum. 1) Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet Bir gaz lambasının ışığında önüme serdiğim haritayı tetkik ediyordum. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Radyo ve televizyonlarda… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”